FTX Borç Tazminatı Yeni Gelişmeler: Çin ve Diğer Bölgelerdeki Kullanıcılar Tazminat Talebi Kısıtlaması Riskiyle Karşı Karşıya

Son günlerde, FTX alacaklıları temsilcisi en son alacak tazminat gelişmelerini duyurdu. Planlara göre, 18 Şubat 2025'te, miktarı 50.000 doları aşmayan kullanıcılar %120 tazminat oranı alacak. 30 Mayıs 2025'te, 50.000 dolardan fazla olan kullanıcılar %72,5 tazminat alacakken, 50.000 doların altındaki kullanıcılar yine %120 tazminat oranını koruyacak. İlerleyen tazminatlar 2026'nın Ekim, Aralık aylarında ve 2027'de sırasıyla dağıtılması bekleniyor. %72,5 tazminat almış büyük kullanıcılar, gelecekte ayrıca %27,5 nominal değer tazminatı alacak ve nihayetinde %100 tazminat sağlanacak.

Ancak, alacaklıların tazminatın hesabına geçmesini beklediği sırada, FTX'in alacaklı başvurularında yeni bir değişiklik meydana geldi. 4 Temmuz'da, alacaklı temsilcileri sosyal medya platformunda, Çin'in de aralarında bulunduğu 49 yargı yetkisine sahip alacaklının başvuru hakkını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu duyurdu. Bu bölgelerdeki alacaklıların başvuru fonları toplam fonun %5'ini oluşturuyor, bu da yaklaşık 825 milyon dolar ederken, bunun %82'si Çin alacaklılarına ait ve başvuru varlıklarının değeri yaklaşık 676.5 milyon dolar.

Alacaklı temsilcisi, FTX'in kısıtlı bölgelere dağıtım konusunda hukuki görüş alacağını belirtti. Eğer kullanıcıların kısıtlı bölgelere ait olduğu tespit edilirse, talepleri üzerinde tartışma çıkacaktır. Kullanıcıların itirazda bulunmaları için 45 günleri bulunmaktadır, ancak sorun çözülmezse, kullanıcı dağıtım haklarını tamamen kaybedecek ve tazminat payları el konulacak ve FTX tasfiye tröstüne iade edilecektir; bu da diğer bölgelerdeki yasal alacaklılara dağıtılmak üzere kullanılacaktır.

FTX, 18 Şubat'ta küçük kullanıcıların tazminat ödemelerine başladığında, Çin, Rusya ve diğer 5 bölgenin tazminat talep dağıtımına geçici olarak katılamayacağını belirtmişti. O sırada mağdur kullanıcılar bunun sadece geçici bir önlem olduğunu düşünebilirlerdi, ancak en son açıklanan haberler, tazminat talebinde bulunan bölgelerin kapsamını genişletmekle kalmayıp, aynı zamanda kısıtlı bölgelerdeki alacaklıların tazminat haklarını neredeyse tamamen ortadan kaldırmıştır.

Bu durum karşısında, mağdur kullanıcıların memnuniyetsizlik duygusu artık bastırılamaz hale geldi. Bazı kullanıcılar yasal işlem başlatılmasını çağrısında bulunuyor ve Çin'in kripto para ticaretini desteklemese de kripto para sahipliğine izin verdiğini, ayrıca yasaların sanal paranın mal niteliğini tanıdığını vurguluyor.

Çin alacaklıları için hukuki yolları takip etmek, maliyet ile faydayı dengelemeyi gerektirir. Büyük alacaklılar için hukuki yollar değerli bir seçenek olabilir; ancak küçük alacaklılar için tazminat maliyetleri gerçek kazançları aşabilir.

Şu anda, piyasada FTX alacaklılarına alacak satış hizmeti sunan birçok üçüncü taraf platformu bulunmaktadır. Bu platformlar, Çin kullanıcılarının alacaklarını indirimli fiyatlarla satmalarına veya alacakları yönetmelerine yardımcı olabilir. Ana çözümler arasında alacak satışı, alacakların yurtdışı varlıklarına devri, yurtdışı vekil adına alacakların devri veya ikametgah değişikliği gibi seçenekler bulunmaktadır.

Borç alacaklarını aktif bir şekilde yönetip yönetmemekte kararsız kalan kullanıcılar için, son haberler daha fazla kişinin çözüm arayışına girmesine neden olabilir. Ancak, tahminlere göre, Çin'deki alacaklılar arasında 50.000 dolardan fazla alacak olan kullanıcı sayısının sadece 1000'den fazla olduğu ve birçok büyük müşterinin alacaklarını çeşitli kanallar aracılığıyla yönetmiş olduğu belirtiliyor.

Zarar gören kullanıcılar için, yıllarca beklemek ama tazminat alamamak kesinlikle ağır bir darbe. Bu durumda, belirli bir miktarın kaybını kabul edip kısmi bir finansal geri dönüş sağlamaya çalışmak pratik bir seçenek olabilir. Ancak, sıkı bir hak arama yoluna giderlerse, yüksek avukat ücretleri ve karmaşık hukuki süreçlerle karşılaşan Çinli alacaklılar dezavantajlı bir konumda olabilir.

FTX iflası olayının üzerinden bir süre geçmiş olmasına rağmen, bu olayın mağdurlarına bıraktığı yaralar henüz iyileşmedi. Bu olay, hızlı değişen kripto dünyasında risk yönetimi ve hukuki korumanın öneminin göz ardı edilemeyeceğini bir kez daha hatırlatıyor.