Meğerse 22 yaşımda böyle abartılı şeyler yazmışım 🙂
Bir zamanlar çok övünürdüm, bolca konuşurdum, evlenmemenin ne kadar güzel olduğunu, ne kadar harika olduğunu söylerdim, şimdi kabul ediyorum, aslında sadece kıskançlık.
Neden aşk ve evlilik? Bu sorunun cevabı çok basit, o kadar basit ki insanlar kolayca unutur. Cevap şu: İnsanların birine ihtiyacı var, birinin onları önemsemesi, sevilmesi; başkalarını önemsemek, başkalarını sevmek. İşte bu kadar basit.
Bir başıma hot pot yemek, bir başıma hastaneye gitmek, bir başıma etrafta dolaşmak, bunların hepsinin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Ama birçok an da anlıyorum ki, aslında her şeyi tek başıma taşımak zorunda değilim; tüm sıkıntılarınızı, memnuniyetsizliklerinizi, üzüntülerinizi hatta öfkenizi bir başkasına anlatabilirsiniz, kendinizde sindirmek zorunda değilsiniz. Aslında bu kadar yalnız yaşamamak mümkün.
Bir insanın yüzleşmesi gereken, binlerce asker değil, fırtınalı denizler değil, hayatın sarsıntıları değil, kaderin belirsizliği değil; bunun yerine, kimsenin bana çorbanın sıcak olup olmadığını sormaması, kimsenin benimle alacakaranlıkta durmaması.
Bu yüzden bir gün anlayacaksın, neden yılbaşı bu kadar önemli, neden herkes toplantılardan, yemeklerden ve içkilerden bıkmışken bile yılın belirli zamanlarında toplanıp içki içip şarkı söyleme ihtiyacı duyuyor. Hayatta en önemli şey nedir? Bunu insan, orta yaşa geldiğinde yavaş yavaş anlayacak; ben şu an sadece hafif bir sezgiye sahibim.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Meğerse 22 yaşımda böyle abartılı şeyler yazmışım 🙂
Bir zamanlar çok övünürdüm, bolca konuşurdum, evlenmemenin ne kadar güzel olduğunu, ne kadar harika olduğunu söylerdim, şimdi kabul ediyorum, aslında sadece kıskançlık.
Neden aşk ve evlilik? Bu sorunun cevabı çok basit, o kadar basit ki insanlar kolayca unutur. Cevap şu: İnsanların birine ihtiyacı var, birinin onları önemsemesi, sevilmesi; başkalarını önemsemek, başkalarını sevmek. İşte bu kadar basit.
Bir başıma hot pot yemek, bir başıma hastaneye gitmek, bir başıma etrafta dolaşmak, bunların hepsinin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Ama birçok an da anlıyorum ki, aslında her şeyi tek başıma taşımak zorunda değilim; tüm sıkıntılarınızı, memnuniyetsizliklerinizi, üzüntülerinizi hatta öfkenizi bir başkasına anlatabilirsiniz, kendinizde sindirmek zorunda değilsiniz. Aslında bu kadar yalnız yaşamamak mümkün.
Bir insanın yüzleşmesi gereken, binlerce asker değil, fırtınalı denizler değil, hayatın sarsıntıları değil, kaderin belirsizliği değil; bunun yerine, kimsenin bana çorbanın sıcak olup olmadığını sormaması, kimsenin benimle alacakaranlıkta durmaması.
Bu yüzden bir gün anlayacaksın, neden yılbaşı bu kadar önemli, neden herkes toplantılardan, yemeklerden ve içkilerden bıkmışken bile yılın belirli zamanlarında toplanıp içki içip şarkı söyleme ihtiyacı duyuyor. Hayatta en önemli şey nedir? Bunu insan, orta yaşa geldiğinde yavaş yavaş anlayacak; ben şu an sadece hafif bir sezgiye sahibim.